8 Mart 2010 Pazartesi

O BEN DEĞİLİM..

kulelere kapanan da kim,
burçlardan aşağıya özgürce uçmak varken..
ufuk çizgisi sonsuzluksa eğer,
ben özgürüm kanatlarım yere değene dek..

bir filmin son sahnesi de değil bu,
başrol oyuncuları yok beyaz perdeden aşağıya kayan..
yaşaman gereken hayatın üzerine senaryo yazamazsın,
bu yüzden bende ki düşlerde tüm roller gerçek..

prenses mi? o ben değilim !
ama tanıdığım tüm prensesler eksik etek..

yıkılacak duvarlarım yok , taşlarla örmedim ben o duvarları,
seçtiğim yalnızlık değil , ben'ciliğim huzura denk..
kendini kalabalığın ortasında güvende sananlardan olmayı beceremedim hiç bir zaman,
belki de bu yüzden çok da yakın değil bana kervanlara katılıp yürümek..


görmek kaderimi ören ağlardan değil,
sadece neye baktığını iyi bilmek gerek..
insanların önüne getirdiğim bir bardak suyla orta şekerli kahve değil sessizliğim,
oyuna sonradan dahil olanlara son elde rest çekmek..


varsın çalsın arkamdan ağlayan sesleri,
sana yalancı gelen o huzur bana gerek..
ben hiç ardıma bakmadım giderken,
kimse değmedi bakmamı hak ettirecek..
sonuna kadar arkasındayım sessizliğimin, sonuna dek..


bedenlere biçili değil benim aşklarım..
kalıbını çıkarıp ölçüsünü de alsalar giyemezler,
öyle kolay kolay makaslatıp,
rengini bilmediği ipliklerin geçtiği iğnelerle deldirip de kumaşını,
olur olmaz teyelletip giydirmez bu yürek..


kulelerin içi değil zirvesi önemli,
her atlayıştan sonra yeniden yukarıya yükselmek..
evet caddelerde işim yok,
neden olsun ki?
o caddelerde yaşayanlar soluk gölgelerden ibaret..

bilinmeyen merak edilir,
bende ise kalmadı bilinmez denklemler artık,
birbirinden farkı ne ki?değil mi ki her gönül atışı bir diğerine nispet..

korkmuyorum korkma,
ama inan..
bana daha çok yakışıyor yalnızken gülmek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder