11 Nisan 2010 Pazar

OYSA..

sustum hep sustum..
oysa..

geceye doğan güneş bakışlarınla her karşılaştığımda,
250 promil yalnızlık üflüyormuşum içime doğru,
kendime dönüşümde anladım..

her seferimden dönüşümde,
denizlerim üstünde yakamozlar oluşturan gözyaşlarının,
ve bıraktığın tüm öfke dolu izlerin üzerinden geçip gidiyormuşum bana doğru,
kendimle karşılaştığımda anladım..

dinle bak..
kara kaplı zaman kitabımda yazılmış tüm günahlarım,
cennet bahçesinde ufacık bi' yol aldıracak kadar bile sevabım olmamış meğer,
kendimi okudukça anladım..


her hece yalnızlığa esaretimden izler taşır görünse de
hayır ! bizden uzak bir yerde değilim..
bu sonsuzluk..senle benim yok değil, var oluş nedenim,
kendimden kaçmadığımda anladım..


yazamadığım aşk şiirleriyle dolu,
tükenmez denen kalemimin tükenir ucu..
düşün ki ne halde dilim dudağım,
suskunluğumun arkasında daha bi' koyu
daha bi' sevdamı söyleyememenin lal yorgunu..
kendimle hesaplaştığımda anladım..


sessizlik deli sancı gibi içimde, kanatır da yine de vazgeçilmezim..
ben bu yorgunluğu, caymışlığı kendi kendime bile anlatamadım ki,
sana nasıl anlatayım..
kendimi senin yerine koyduğumda anladım..

ZAMAN..

zaman benim ilacım değil, katilim oldu her zaman,
yaramı iyileştirmedi, tuz bastı, kanattı,
ve sonra da uzaklaştı ardına bakmadan..

zaman benim dostum değil,
eli bıçaklı düşmanım oldu her zaman,
her önüne geçme fırsatı yakaladığımda,
sırtıma sapladı elindekini hiç acı duymadan..

zaman gidenlerimi de getirmedi benim,
aksine kalanlarımı eksiltti her zaman,
dönenlerime duvar oldu, gidenlerime el salladı hiç utanmadan..


zaman,
içinde yolcu olduğum bir "ben"'im..

zaman,
geçmişimdeki herşeyi ustalıkla saklayıp geri vermeyenim..

zaman,
geleceğimi tek bilenim ama ser verip sır vermeyenim..

BEN OLAN HİÇ Bİ'ŞEY..

susarsın ve büyür içinde herşey,
sessizliğinden cesaretlenir belki de dile gelir tüm yasaklı düşüncelerin,
hafifletir,
sükunetinden çekip alırlar seni, inceden bir aman sendecilikle..

yağmur olup yağmak gibi..

yağmur içinde olmak gibi..

yağmur içinde olmak ne güzel,
atese bakmak, denizi seyretmek gibi..

içinde bulunduğun suskunluğun,
yılların yoluna kurduğu yorgun barikatları yakıp yağmalaması gibi..


susarsın..
ve büyür içindeki herşey,

yağmur olup yağmak gibi..

yağmur içinde olmak gibi..

öyleyse konuşma..
bırak küçülmesin içinde ben olan hiçbi'şey..